Enerji maliyetlerinin arttığı, karbon hedeflerinin netleştiği bir dönemde binaların ısıtma-soğutma altyapısı hızla dönüşüyor. Bu dönüşümün merkezinde PV (güneş elektriği), enerji depolama ve ısı pompası entegrasyonu yer alıyor. Üçlü yapı; elektriği yerinde üretip depolayarak, ısıtma ve soğutmayı yüksek verimle yöneten “akıllı enerji modeli” oluşturuyor.
Isı pompası, 1 birim elektrikle 3–5 birim ısı enerjisi üretebilen verimli bir teknolojidir. PV paneller ise gündüz saatlerinde üretim yapar; ancak ısıtma/soğutma ihtiyacı her zaman güneşin olduğu saatlerle çakışmaz. İşte bu noktada batarya depolama devreye girer: PV’den gelen fazla enerji depolanır, akşam saatlerinde veya pik tarifelerde ısı pompası bu enerjiyle çalıştırılarak şebekeden çekiş azaltılır.
Sistemin “akıllı” hale gelmesini sağlayan unsur ise enerji yönetimidir. Dinamik elektrik tarifeleri, dış hava sıcaklığı, iç konfor hedefi ve batarya doluluk oranı birlikte izlenerek ısı pompasının çalışma saatleri optimize edilir. Buna ek olarak termal depolama (buffer tank, sıcak su deposu, hatta yapı kütlesi) kullanılarak enerji düşük maliyetli saatlerde ısıya/soğuğa çevrilip saklanabilir. Sonuç; daha düşük işletme gideri, daha az karbon salımı, daha dengeli şebeke yükü ve artan enerji bağımsızlığıdır.
PV + batarya + ısı pompası entegrasyonu; konutlardan otellere, endüstriyel tesislerden kampüslere kadar ölçeklenebilir bir çözüm sunar. Doğru projelendirme ve otomasyonla, geleceğin ısıtma-soğutma modeli bugünden kurulabilir.
